FTX borsasının iflas etmesi Kasım ayında kripto paraların büyük kayıplar yaşamasına neden oldu. Dahası zincirleme iflasları da tetikledi. O günlerde hacim bakımından dünyanın en büyük ikinci borsası olan FTX ülkede siyasi anlamda da büyük bir gücü elinde bulunduruyordu. Bu durum Cumhuriyetçilerin yaklaşan seçimler için gündemde tutmak istediği önemli konular arasında yer alıyor. FTX Dava Açtı İflas eden kripto borsası Hilary Clinton‘ın eski yardımcısına ve eski yardımcının yatırım şirketine dava açarak, zimmete geçirilen FTX fonlarıyla yapıldığı iddia edilen 700 milyon dolarlık yatırımları geri almak istedi. İflas komitesi yetkilileri Delaware’deki iflas mahkemesinde açılan davaya göre FTX, kurucusu Sam Bankman-Fried’in Michael Kives, onun firması K5 Global ve K5’in kurucu ortağı Bryan Baum’u, şirket varlıklarını kişisel kazanç için hileli bir şekilde kullanmaya yönelik devam eden bir planın parçası olarak nakit yağmuruna tutan “savurgan bir patron” olduğunu söyledi. FTX’in iddiasına göre Bankman-Fried, K5 projelerine yatırım yapılmasına izin vererek Kives ve Baum’u zenginleştirdi ve FTX’e ya da faturayı ödeyen müşterilerine hiçbir getiri sağlamadı. SBF ve Kirli İlişkileri Sıradan insanlar bile bu tarz ticari ilişkilerin farklı menfaatlerden dolayı olduğunu anlar. Örneğin Hilary Clinton’ın eski yardımcısı FTX kurucusuna yardımcı olur ve SBF de onun şirketine bağış diyebileceğimiz ölçüde bir yatırım yapar. Rüşvet parası artık legal biçimde dolaşımdadır. SBF’in devasa kefaletle serbest bırakılması ve ailesinin süreçte gösterdiği çaba, geçtiğimiz yıl FTX kurucusunun siyasilerle güçlenen ilişkileri ve diğer her şey bunu söylüyor. SBF siyasi desteği yanına çekip bölgedeki gücünü artırmak için oldukça bonkör davrandı. Eğer müşterilerini dolandırdığı ortaya çıkmamış ve bu yüzden iflas etmemiş olsaydı önümüzdeki yıl yapılacak seçimlere 1 […]
